- Bein
- Bein <-(e) s, -e> [baın] nt1) (Körperteil) bacak;die \Beine übereinanderschlagen ayak ayak üstüne atmak;er stellt ihm ein \Bein (a. fig) ayağına çelme takıyor, ona çelme takıyor [o atıyor];sich dat (k) ein \Bein ausreißen (fig) o (fam) fazla emek ver(me) mek;mit einem \Bein im Grab stehen (fig) o (fam) bir ayağı çukurda olmak;sich dat die \Beine in den Bauch stehen (fig) o (fam) ayaklarına [o ayağına] kara su inmek;mit beiden \Beinen im Leben stehen (fig) o (fam) işini bilmek;jdm \Beine machen (fig) o (fam) (jdn fortjagen) birini kov(ala) mak; (jdn antreiben) birinin iki ayağını bir pabuca sokmak;die \Beine in die Hand nehmen (fig) o (fam) çok acele etmek;etw auf die \Beine stellen (fig) o (fam) bir şeyi yoluna koymak;er ist schon wieder auf den \Beinen (fam) tekrar ayağa kalktı bile;immer wieder auf die \Beine fallen (fig) hep dört ayağının üstüne düşmek;mit dem linken \Bein zuerst aufgestanden sein (fam) ters [o sol] tarafından kalkmış olmak;Lügen haben kurze \Beine (prov) yalancının mumu yatsıya kadar yanar2) (Tisch\Bein, Stuhl\Bein) ayak3) (geh) (Knochen) kemik;etw geht jdm durch Mark und \Bein (fig) o (fam) bir şey iliğini kemiğini kurutmak
Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt. 2015.